Türk Gençliği Nereye Gidiyor? -
Son günlerde gitgide yaygınlaşan bir kültür yozlaşması yaşayan Türk gençliği hakkında yazmak istedim. Avrupa’dan esen rüzgarlar Türk gençliğini nereye sürüklemektedir? Gençlerimiz arasında sigara, uyuşturucu, alkol kullanımı günden güne artmaktadır. Hatta bu zararlı maddelere başlama yaşı çok aşağılara düştü. Dinimiz İslam bu zararlı maddelerin kullanımı haram kılmış ve kullanmasını yasaklamıştır. Ülkemizin büyük çoğunluğunun Müslüman olmasına rağmen Türkiye’mizde bu maddeler kullanılmaktadır. Demek ki, sorun İslam’ı iyi kavrayamadığımızdandır. Dinimiz İslam dinlerin en mantıklısı, en güzeli, en sonuncusu ve en mükemmelidir. Kuran adeta insana gönderilmiş bir kullanma kılavuzudur. Nasıl ki, bir TV, buzdolabı, çamaşır makinesi aldığımız zaman yanında kullanım kılavuzunu da verirler, işte Allah insanı yarattıktan sonra insanoğluna peygamberleri vasıtasıyla böyle kullanım kılavuzları göndermiştir. İlk kitabi din Yahudilere gönderilen Tevrat Yahudilerce bozulup, hahamların çıkarlarına hizmet eden bir kitaba dönüştürüldükten sonra, Allah insanoğluna yeni bir dini Hıristiyan dinini ve peygamberleri Hz. İsa’ya İncil’i göndermiştir. İncil de Hıristiyanlarca bozulmuş ve bugün dünyada İncil’in 4 değişik versiyonu bulunmaktadır ve her biri birbirinin aksini iddia etmektedir. Bu yüzden Allah insanlara son din İslam’ı Hz. Muhammed peygamberimize göndererek kendisine Kuran’ı göndermiştir. Eğer Türk genciyseniz lütfen bunları sonuna kadar okuyunuz, sakın es geçmeyiniz. Çünkü bugün dünyada Medeniyetler savaşı, dolayısıyla İslam dininin medeniyetine karşı bir savaş verilmektedir Siyonist Yahudiler ve onların maşaları Hıristiyan evanjelistler tarafından.
Benim lisans eğitimi aldığım yıllarda öğrenci olduğum Selçuk Üniversitesinde fakültemizde Ülkü Ocağı bulunuyordu. Üniversitede küpeli, uzun saçlı kadınımsı “erkek” yoktu, kimse topsakal bırakamazdı. Olsa uyarılır, uyarı netice vermez ise şahıs dövülerek uslandırılırdı. Bu konuda dinimiz İslam bize ne diyor? Aranızda erkeklerden kadına benzemek olanları varsa, kadınlardan da erkek gibi görünmek isteyenler varsa, önce onları uyarınız, netice vermezse aranızdan uzaklaştırınız, bu da netice vermezse başvurulacak yöntem sopadır. Hadisi mevcuttur. Maalesef Selçuk Üniversitesi 2002 sonrası rektör değişimiyle birlikte üniversitede ülkü ocakları kapatılmış, akademik personel de ülkücü, gayri-ülkücü diye bir temizlikten geçirilmiştir. Sanırım bunda tek suçlu rektör değil, AKP yönetiminin de büyük katkısı mevcuttur. Üniversite yıllarımda ülkücüydüm, halen ülkücüyüm, ülkücü olarak dünyaya gözlerimi kapatacağım. Ama başımızdaki iktidarın ülkücü camiaya ilan ettiği, ilan edilmemiş savaşın sonucu ne olacaktır merakla bekleyişteyim. 2002 sonrası Selçuk Üniversitesinin gençliğini merak edenleri Konya’ya davet ediyorum. Hemen- hemen 10-15 erkekten biri küpeli, uzun saçlı “erkek” dolu Selçuk Üniversitesi. Her halde Avrupa’ya uyum süreci budur? Yakında bu sayı daha da yükselirse hiç şaşırmayacağım doğrusu. Zaten ABD başkanı gaylerin evliliğine sıcak bakıyormuş. Yakında ülkemize de yansır bu durum doğal olarak. Dikkatle vurguluyorum Selçuk Üniversitesine dikkat, burada bir şeyler oluyor. Başka Üniversitelerden habersizim. Bilgisi olanlar bilgilendirirse memnun olurum. Lisans eğitimim boyunca ülkücü birçok arkadaşım, dostum oldu. Hiçbirisi uyuşturucu kullanmaz, namazında niyazında, içkisiz, kumarsız, sigarasız gençlikti. Hepsi pırıl-pırıl pırlanta gibi çocuklardı. Ama son günlerde aldığım habere göre Selçuk Üniversitesinde bir grup tutuklanmış içeri atılmış, ceplerine uyuşturucu madde atılarak, esrarkeş damgası vurulmuştu. Eğer bu Konya’da böyleyse, kesinlikle başka Üniversitelerde de aynı durum vardır, yoksa da yine Selçuk’a dikkat.
Sonuç olarak hedef kitle Türk gençliği ve gelecek nesildir. İslam dünyasının en gelişmiş ülkesi ekonomik bakımdan Türkiye’dir. Ayrıca kültür bakımından en güçlü milletiz. Bu nedenle Siyonistlerin ilk hedefinin Türkiye olarak belirlenmesi hiç de şaşırtıcı değil. Türk gençliği zehir tacirlerinin tuzak kurduğu bir kıskaçtadır bugün Türkiye’de mevcut iktidarın da hatalı uygulamalarından dolayı her alanda. Ülkücülere düşman gözüyle bakan, Avrupa’nın küpeli erkeklerine kucak açan bir iktidardan bahsediyorum. Bu mu ülkemize getirmek istediğiniz Avrupa medeniyeti? Alsınlar tepelerine çalsınlar o medeniyeti Avrupa’lılar da bu kültürü Türkiye’ye taşımak isteyen cahiller de. 2 dünya savaşını çıkaran biz Türkler değil Avrupaların ta kendileriydi. 2 Dünya savaşı çıkarmış bir toplumdan medeniyet öğreneceksek vay bizim halimize.
Türkiye’deki Siyonistlerin uzantıları mevcuttur ve hepsi birer-birer deşifre oluyor bana her gün. Tek amaçları var: Türk gençliğini dininden uzaklaştırıp Avrupa’lı gibi ahlaksız yapmak. Doğru Hıristiyan domuz yer, namus kavramı yoktur bir Hıristiyan için bu yüzden biz Müslümanların namuslarına da göz dikmiş durumdalar. Domuz yiyip, içki içen kavimden bundan fazlası da beklenemez zaten. Kalbinde Allah korkusu olmadıktan sonra bir insanın o insandan korkulur ve her türlü pislik, ihanet beklenir.
Hemen-hemen tüm kanallarda boy gösteren çeşitlerce ahlaksız diziler, Türk adet, örf, töre ve ananesine ters düşen dizilerin de AKP yönetimi sonrası mantar gibi artması bir tesadüf olamaz kanımca. Özgürlük mü diyeceksiniz yoksa bunun adına? Bırakın efendiler bu boş lafları.
Al birini vur öbürüne, çekilen bu salak-salak dizilerin kime ne faydası var zarardan başka? Dizilerde sevişme sahneleri, içilen rakılar, şaraplar. Bu mu sizin özgürlük anlayışınız? Ayrıca AKP denilen partinin bir de utanmadan din üzerinden siyaset yapması oldukça tezat. Hem dinci geçiniyorsunuz hem de bu tür yayınlara izin veriyorsunuz. İşte biz bu dizilere bakarak, dizici bir toplum olarak bizi düşman olarak gören bu haçlıların ve Siyonistlerin ekmeğine yağ-bal sürmekteyiz hiç farkında mısınız? Lütfen türk genciysen bu yazıyı dikkatlice oku, eğer okuyup da bir şey anlamadıysan halen, o zaman lütfen bu yazıyı baştan sona bir daha dikkatlice oku ve titre ve kendine gel. Türkiye’de, Türk milleti üzerine oynanan oyunların kurbanı olmamak için.