Paragrafta Düşünceyi Geliştirme Yolları
Dil - Anlam Bilgisi
Paragraftaki olayı, duyguya, düşünceyi okuyucunun iyi anlayabilmesi, yazarın düşünceyi iyi savunması, kanıtlayabilmesi için düşünceyi geliştirme yollarına başvurulur. Bir paragrafta bir tek düşünceyi geliştirme yoluna başvurulabildiği gibi, birden çok düşünceyi geliştirme yolu, bir paragrafta kullanılabilir.
1. TANIMLAMA
Nitelik ve tüm özellikleriyle bir kavramı belirlemeye, işlevini göstermeye ya da onu benzerlerinden ayıran özelliklerini ortaya koymaya tanımlama denir. Özellikle didaktik yazılarda (makale, deneme...) kavram ve terimlerin tanımına sık sık başvurulur. Okurun bakış açısının o noktada toplanmasına çalışılır. Genellikle giriş bölümü paragraflarında kullanılır. "Nedir?" sorusunun yanıtını veren cümle, tanım cümlesidir.
ÖRNEK"Şiir, hayal bahçemizin goncasıdır." cümlesine"şiir nedir?", sorusu yöneltildiğinde yanıt aldığımız için bu cümle, tanım cümlesidir.
2- ÖRNEKLEME
Paragrafta öne sürülen savı. bir görüş ya da düşünceyi açıklamak, kanıtlamak ya da birtakım ayrıntılarla geliştirmek için başvurulan düşünceyi geliştirme yollarından biridir. Örnekler, çoğunlukla soyut düşünceleri, kavramları somutlayarak görünür kılmak için kişiyi, olayı, paragrafa aktarma yoludur. Düşünce, benzer düşüncelere, varlıklara dayanılarak anlatılır.
ÖRNEK"Bunlarla, önceleri şiir yazıp da sonradan başka edebiyat dallarına geçen ya da başka uğraş alanlarında adlarını duyuran sanatçıları karıştırmamak gerekir. Sözgelimi, Cengiz Tuncer eskiden gerçekten iyi şairdi. Ama sonradan romanda karar kıldı. Ruhi Su'nun da eski dergilerde çok güzel dizelerine rastladım. Kayıp şairlerle bu tür sanatçıları, birbirine karıştırmamak gerek. Bir ara şiir deneyip de daha "hevesli" aşamasındayken şiiri bırakanlardır bunlar."
Yukarıdaki paragrafta adları siyah yazılan kişiler, bir ara şiir yazmayı deneyip de daha sonra başka bir biçimde, başka bir sanat dalıyla adlarını duyuranlara örnektir.
3. KARŞILAŞTIRMA
Düşünceyi geliştirmek, söyleneni inandırıcı kılmak için çeşitli yönlerden birbiriyle ilişkisi olan iki kavram, iki varlık ya da herhangi iki şeyi bir araya getirerek, ortak olan ya da olmayan yönlerini incelemeye karşılaştırma denir. Öne sürülen bir savı geliştirmek, kanıtlamak için sık sık başvurulan bir yoldur. Benzerlikler ve karşıtlıklar, bir savı kanıtlamada bir araç olarak kullanılır.
ÖRNEK"Televizyon ve şiir? Sanırım, televizyonun olumsuz yönden en az etkileyeceği sanat, şiir sanatı olacaktır. Çünkü şiir, kendi yapısı dışında bir yapıya, diyelim görüntüye, kolay kolay dönüştürülmez. Dönüştürüldüğü zaman da o artık şiir değil, başka bir şey olacaktır."Yukarıdaki paragrafta şiir ve televizyon, karşıtlıklardan yola çıkılarak karşılaştırılmıştır.
4- TANIK GÖSTERMEDüşünceyi geliştirmek, söyleneni inandırıcı kılmak için, savunulan düşünceyle ilgili otorite olmuş bir kişinin adına ve sözlerine yazıda yer vermektir. Paragrafın yazarı, tanık göstererek: "Bakın bu konuda otorite olmuş filanca kişi de benim gibi düşünüyor." der ve düşüncelerinin doğruluğunu savunmuş olur. Tanık gösterilen sözler tırnak (" ") içinde belirtilir.
ÖRNEK"1860'tan sonraki dönemde (Tanzimat) ise birleşim çabalarının başladığını, ancak bunun çok zayıf olduğunu söylüyor. Bu dönemde edebiyatımıza, gözlem, hayatı ve doğayı betimleme, yeni düşünce çevresinde coşkunluk gibi eskiden pek bilmediğimiz öğeler girmiştir. Yahya Kemal'in burada ilginç bir saptaması var: "Bu ilk devirdeki yenileşme, çok aykırı ve alafranga olmadığı için, okur yazar tabakayı sürüklemişti."
Yukarıdaki paragrafta Yahya Kemal'in tanıklığına başvurulmuştur.
5- SAYISAL VERİLERDEN YARARLANMA
Paragrafta savunulan düşünceyi aktarırken sayısal verilerden, istatistiklerden yararlanarak düşünceyi geliştirmektir.
ÖRNEK"Acaba dünyada en çok hangi yazarlar çevrilmekte? 1968 yılına ilişkin bir istatistik var Yeni değil, ama eski de sayılmaz. Unesco'nun yayımladığı bu istatistiğe göre, en çok çevrilmiş yazarlar, şunlar: Shakespeare (135), Georges Si-menon (134), Jules Verne (133), Tolstoy (112), Dostoyevski (101), Agatha Cristie (73)."
Yukarıdaki parçada, en çok çevrilen yazarlar hakkında istatiksel bilgi verilerek, sayısal verilerden yararlanılmıştır.
6- SOYUTLAMABir konu ya da kavramın görünmeyen yanlarını, ayrıntılarını hayale (imgeye) bağlı olarak anlatmaktır. Soyutlamalarda anlaşılırlık zedelenir gibi görünse de yazılar ya da şiirler daha çekici, daha etkili olur. Soyutlama, daha çok şiirde kullanılan bir düşünceyi geliştirme yoludur.
ÖRNEK"Yâr yârSeni kara saplı bıçak gibi sineme sapladılar."
Yukarıdaki dizelerde şair, sevgiliye duyulan sevginin, bağlanış gücünün sineye saplanmış kara saplı bir bıçak görüntüsünü ve bunun yarattığı etkiyle aktarılmasını, duyulmasını sağlamakta, özgün bir imge (hayal) yaratmaktadır.
7- SOMUTLAMAKavranması, algılanması zor olan düşünce ve kavramların kolay anlaşılmasını sağlamak için onları görünür biçimde anlatmaktır.
ÖRNEK"Korku, yakasına sarılmıştı. Gittiği her yerde takip ediyordu onu. Her an ensesinde hissediyordu korkunun soluğunu."
Paragraftaki soyut bir kavram olan "korku" somutlaştırılarak anlatılmıştır.